15 Aralık 2008 Pazartesi

Ana Sayfa | Araştırma ve İnceleme | Organik Bal Üretimi

Organik Bal Üretimi


image Fındıklı’da sertifikalı olarak organik bal üretimi yapan arıcılar, bu yıl hava sıcaklıklarının erken artması, çiçeklerin erken ve bolca açması nedeniyle yüksek verim bekliyor

Fındıklı'da sertifikalı olarak organik bal üretimi yapan arıcılar, bu yıl hava sıcaklıklarının erken artması, çiçeklerin erken ve bolca açması nedeniyle yüksek verim bekliyor.
İlçenin Yaylacılar köyünde organik bal üreticiliği yapan Yüksel İncegümüş, yaptığı açıklamada, Çamsu mevkisinde sertifikalı olarak kendisinin de aralarında bulunduğu üç kişinin 200 kovanla organik bal üretimini yaptığını söyledi.
Bu sene hava sıcaklıklarının erken artması nedeniyle bal üretiminin yüksek olmasını beklediklerini ifade eden İncegümüş, "Ülkemiz genelinde etkili olan sıcaklar, bal üretimine olumlu yansıdı. Ülkemizin diğer yerlerine nazaran Doğu Karadeniz'de çiçeklerin erken ve bolca açması, bal üretimini artıran etken oldu. Çiçeklerin erken açması bal sezonunun uzun olmasını sağlayacak'' dedi.
Normalde bal üretiminin haziranda, bu yıl ise nisan ayında başladığını kaydeden İngegümüş, ''Geçmiş yıllarda üretimin geç başlaması ve yağmurlu geçen gün sayısının da fazla olması durumunda bal üretimi az olabiliyordu. Bu yıl sezon boyunca üretim alanımızda bulunan 40-50 çeşit çiçekten polen toplayarak bal üreten arılarımızın kovanlarını, ağustos ayının sonlarında sağmayı planlıyoruz'' diye konuştu.
-''ÜRETİCİ DESTEKLENİRSE İTHALATA İHTİYAÇ KALMAZ''-
Bal üreticisi Hasan Kutluata da, balın satışı ve pazarlanmasında herhangi bir sıkıntı çekmediklerini dile getirerek, şunları söyledi:
''Bizim ürettiğimiz bal organik baldır. Bu nedenle balımızı kolayca satabiliyoruz. Bu sene yöremizde organik olarak 3 tona yakın bal üreteceğimizi tahmin ediyoruz. Balımıza, kilosu 150 YTL'den alıcı bulabiliyoruz. Ülkemizde organik bal sıkıntısı olduğuna dair bazı söylentiler var. Bana kalırsa böyle bir sıkıntı yok. Şayet Doğa Karadeniz'de organik bal üretimi desteklenirse, ithalata hiç ihtiyacımız kalmaz. Hatta yurt dışına ihraç bile yapabiliriz. Arıcılarımızın bu yönde eğitilerek desteklenmesi gerekiyor. Sertifikalı üretimi artırılması gerekiyor.''
Sertifika kuruluşlarının kendilerine zaman zaman organik arıcılık konusunda eğitim verdiğini kaydeden Kutluata, sertifika aldıktan sonra her sene bal üretim alanlarının ve ballarının denetlendiğini söyledi.
-VALİLİK DESTEKLİYOR-
Rize Valisi Kasım Esen de organik bal üretiminin önemli olduğunu, bu nedenle İl Özel İdaresi ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kaynaklarından üreticileri desteklediklerini söyledi.
Fındıklı'da 200'ü organik arı kovanı olmak üzere 4 bin 500 arı kovanı bulunduğunu ifade eden Esen, ''İnsanların artık sağlıklı ve uzun yaşayabilmeleri için organik tarımın istendiği bir dünyaya doğru gidiyoruz. Ayrıca sürdürülebilir çevre anlayışı için de organik tarım önemli'' dedi.











7 Aralık 2008 Pazar

bütün islam aleminin mümarek kurban bayramını kutlar yüce ALLAH cc den hayırlara vesile olmasını dilerim.

29 Eylül 2008 Pazartesi

ARILIK ZİYARETİ VE FORMİK UYGULAMASI

bu gün öğleden sonra arıliğa formik asit uygulama maksadıyla gittim öncelikle 8 ini tek yek kontrol edip bütünününana ve yumurta durumlarını resimledikten sonra kekleri biten 2 taneye yeniden kek verdikten sonra formik asit uygulamalarına geçtim . 8 tane kovan için 24cc formiğe 8cc su katarak önceden hazırladığım ve benim kovanlarımın örtüsü olan pamuklu bezleri bir kaç kat yaparak naylon torbalar içine koyarak kovan başına 4 cc ilaç enjekte ettim bezin üzerine ve naylon torbayı iğnenin ucuyla 15-20 kere delip koydum kovanların üzerine 4 gün sonra tekrar uygulama yapacam................ ...... temel emicenin kaliforniyalı çiçekleri eylül ayının sonuna geldiğimiz halde arıların ziyaretine halen açık ayrıca geçen hafta iki perça fiber parçasına fare yapışkanı sürerek hemen kovanların altına biraz iç kısımda olacak şekilde koydum hava yağmurlu geçmesine rağmen onlarca sarıca yakalandı bu gün plakaları temizleyerek yeniden ilaçladım

ilk uygulama yaptığım ve sonuç elde edemediğim bayvarol lehvalarını bu gün çıkardım kovanlardan ve poşetlenerek çevreye zarar vermiyecek şekilde uygun bir yere konuldu.














ankarakazandan gelen 8 adet analardan 6 adati kabul ettirildi bir tanesi hariç kendilerini kurtardı sayılır arıcı dostlarım ben bu akşam bu yazı işine gıcık oldum bir türlü yazıyı istediğim resimim altına koyamadım saat 00 32 oldu yarın sabah namazına karkmak var pes ettim

27 Ağustos 2008 Çarşamba

“ARI ÜRÜNLERİ İÇİNDE ARI SÜTÜNÜN ÖZEL BİR YERİ VAR”

ARI SÜTÜNDEKİ MUCİZE
Arı sütü ile beslenen ana arı 3 – 4 yıl yaşarken, daha az süt, daha çok polenle beslenen işçi arı ise ancak 5 ay yaşayabiliyor.
Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun arı sütünün insan hayatı üzerindeki önemli etkileri olduğunu söyleyerek, arı sütünün insanın bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal besin olarak kullanılabileceğini belirtti.
Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun, arı sütünün insan hayatı üzerindeki etkilerin açıkladı. Prof. Dr. Sorkun, arı sütünün ömür uzatan etkilerine de dikkat çekti.
“ARI ÜRÜNLERİ İÇİNDE ARI SÜTÜNÜN ÖZEL BİR YERİ VAR”
Prof. Dr. Sorkun, arı sütünün, arı ürünleri içinde özel bir yere sahip olduğunu vurgularken daha çok arı sütü ile beslenen ana arının ömür uzunluğu, üreme özelliği, boyut farklılığı gibi farklılıklarına da dikkat çekti.

Prof. Dr. Sorkun, aynı genetik yapıya sahip olan işçi arılarda tüm bu özelliklerin olmadığını kaydederek, “Arı sütünde, ana arının niçin bu kadar büyük, uzun ömürlü, üretken ve diğer arılarla mukayese edildiğinde daha fazla enerjiye sahip olduğunun sırrı saklıdır. Arı sütü ile beslenen ana arı 3 – 4 yıl yaşarken, daha az süt daha çok polenle beslenen işçi arı ise ancak 5 ay yaşayabiliyor. Arı sütünün sırrı işte burada yatıyor” dedi.

Prof . Dr. Sorkun, arı sütünün insanın bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal besin kaynağı olarak da kullanılabileceğinin altını çizdi.

ARI SÜTÜ İLE TEDAVİ
Prof. Dr. Sorkun, tıp doktorları tarafından arı ürünleri kullanılarak yapılan tedavinin genel isminin apiterapi olduğunu anlattı. Türkiye'de bu konuda faaliyet gösteren bir dernek ya da sağlık kuruluşu olmadığını kaydeden Prof. Dr. Sorkun, birçok gelişmiş ülkede, bu konularda yoğun çalışmaların yapıldığına dikkati çekti.

Prof. Dr. Sorkun, arı sütü ile yapılan tedaviye ilişkin ise şu bilgileri verdi: “Gelişmiş ülkelerde arı sütü konusunda yapılan çalışmalar yüz yıl öncesine dayanmaktadır. Arı sütünün insan sağlığı açısından önemine ve çeşitli alanlarda kullanımına koşut olarak üretimi ve kullanımı konusunda yapılan çalışmalar 1950 yılından bu yana ağırlık kazanmıştır. Arı sütünün biyolojik ve klinik özellikleri, üretim tekniği ile kalite kontrolü konusunda önemli aşamaların kaydedilmiş olması, apiterapi alanında kullanımını yaygınlaştırarak üretimi cazip duruma getirmiştir. Hücre yenileyici özelliğe sahip olan arı sütü, besleyici ve nemlendirici gücü sayesinde saç ve cilt bakımında da mucizevi etkiler yaratıyor. Dokuyu ve cildi yeniliyor, kırışıkları gideriyor. Arı sütü tüm dünya ülkelerinde, yoğun antibiyotik kullanan, radyoterapi ve kemoterapi alan hastalarda ve enerji ihtiyacı olan sporcularla, gelişme problemi olan çocuklarda destekleyici besin olarak kullanılıyor.”

12 Ağustos 2008 Salı

arıları taşıma ekibimiz ve lazların silivrideki arıcılık ve atmacacılık mekanları

2 ağustoz da arıları devamlı ikametkahına taşıdığımız ekibimiz



arıları getirmeden önce 2 gece bu mekanlarda misafir olduk bu mekanlar o kadar enteresanki havadan bakılınca dahi burada kulubelerin olduğu görülemez bir kaç kafadar laz burada hem atmacacılık zamanı hemde arıcılık zamanlarında konaklamaktalar bu külübelerde her türlü konfor mevcut alafranga ve alaturga tuvaletler dahil 5 kişinin rahatlıkla konaklayabilecekleri yatak mevcut. arıları bütün yıl boyunca burada kalıyorlar avcılık zamanlarında ise buranın mevcudu bir hayli çoğalıyor akşamın geç saatlerinde gelip sabah namazı ile kendi arılığımıza döndüğümüz için arılıkları resimleyemedim daha önceleri çekipte sidiye aktardıklarım vardı onlarıda bulamadım.

15 Temmuz 2008 Salı

ay çiçeği tarlaları ve arılığımız

13 Haziran 2008 Cuma

kestane poleni ve kara kovanın durumu

eh artık laz arıcının kara kovanında arı mevcudu hissedilir derecede eksilme başladı 1 haftadır dalak şişirme durdu artık yeni yavrulardayeni yeni çıkmaya başlamışlardır kapalı yumurtalarda gözükmeye başladı sondan bir önceki çıtada kapalıyavrular vardır (mapavrili ) arıcı ahmet abinin dediği gibi kovanın kapağı açıldığı zaman tarifi mümkün olmayan kestane kokusu içimizi doldurmakta
yanlız bu yıla kadar rastlamadığım bir durum mevcut arıların genelinde fenni kovanlarda alt katlarda bütün çerçevelerde inanılmaz derecede kestane poleni dolu başta böyle bir şeyin olabilme olasılığını düşünebilseydim polen tuzağı takardım ana arıyı sürmüşler ballığa kuluçkalık 10 çıta polenle doldurulmuş durumda katlı kovanların genelinde böyle

6 Haziran 2008 Cuma

laz arıcının kara kovanındaki son durum ve kestane balı

kara kovanımda durum hızla gelişmekte ana arı yumurtlamaya başlamış arkadan öne doğru olan ikinci dalakta kapalı yavrular gözüktü önden arkaya doğru olan iki dalakta ise kestane balı gözükmektegözlerin içinde koyu renkli olarak .
bu gece epeycede yağmur yağdı bu yazıyı yazarkende saat 01 17 halen yağmur devam etmekte kestane çiçeğinin %50 si açmıştı ve şu ana kadar arılar hava sıcaklığı olmayışı nedeniyle tam istifade edemediler inşallah havalar ısınır gecede çiğ yağarsa o zaman kestane çiçeğinden istifade ederiz şu ana kadar arılar kestane çiçeğinden daha çok pelen aldılar arılıklara gidilince kestane çiçeği buram buram kokmakta bu da daha ziyade polenden gelmekte koku çiçek henüz tam randımanlı bal salgılayamadı.

26 Mayıs 2008 Pazartesi

laz arıcının arılığındaki son durum ve temel emicemin kara kovandaki oğulu

bu gün itibari ile arılıktaki son durumlar bu resimi çektığim an güneş makineye doğru olduğu için netlik kaybolmuş yarından sonra tezgahta bayağı rahatlama olacak kestane açmadan tam olarak birkaç kovanı birleştirecem bu birinci kısım arılık


burası ise hem depo hemde arılık

bu da tamel emicemin oradan aldığım vekara kovana koyduğum oğul şuruplamayı kestiğimiz halde bal stoku güzel gözüküyor birde yumurtaların kapandığını görsem daha doğrusu ananın döllenip gelip gelmediğinden haberder olamıyoruz buda kara kovan güzelliği ancak ana yumurta atarda kapandığını görürsek gözüken kısımlarda hava o kadar sıcakki arılara göre arının çoğu kovanın alt kısmında

21 Mayıs 2008 Çarşamba

temel emicemden aldığım oğul

12 mayısta emicemin arı kontrolünden sonra sonra saat 19.30 sonrası idi öntaraftaki ağaçlarda bu oğulilişti gözüme daha önce arı ve arıcı dostundada yayınladığım gibi maskenin kollarını düğümledim arıyı maskenin içine silkeledim aslında benim çocukluğumdan hatırladığım babamın yapmış olduğu yakaladığı oğulu maske içinde o gece yatağının baş ucuna astığı gibi yapacaktım temel emicem boş ver koy yerine gitsin diye caydırdı arılığıma gittiğimizde hava tam kararmamıştı ruşet kovana silkeleyip önünü ve musluğunu kapayıp depoya koydum çiftleştirme kutularına taksim edecektim sonra fikir değiştirip kara kovana aktardım hani laz arıcının da bir kara kovanı olsun misali


o günden beri 3 kere şurup verdim ama bir taraftanda korkuyom çünkü anası dölsüzdü yumurta atmıyor diye anayı sıkıştırıp kesbilirler
kara kovanda arılar iki tür petek örerler biri kılıç diğeri ise kalkan.
kılıç önden arkaya doğru yani önden arka kapıya doğru dikey
kalkan ise ön tarafa tamda olmamakla birlikte paralel olandır benim kolonimde peteği kalkan türünde örmekte

10 Mayıs 2008 Cumartesi

arıların bal ve polen kaynakları

geçen hafta içi arıcı dostumum orman içindeki arılığından donerkenbu resimdeki ağacın altına geldiğimde yoğun arı sesi dikkatimi çekti bakındım etrafa oğulmu var diye birde baktımki bu ağacın çiçekleri üzerinde arı lar koşuşturuyorlae

yine üsteki resimdeki ağacın bir kısmını bu diken kaplamış bu dikenin çiçeklerinde aynı vaziyette arılar meşgüller.

bu arada kestane çiçekleri neredeyse açacak gibi ama gece soğukları biraz erteler gibime geliyor

bu arada bizim çiftleştirme kutularında faaliyetler devam bizin kızlar mumları çıtalara yapıştırmışlar bakalım analar ne zaman döllenmeye çıkarlar








10 Nisan 2008 Perşembe

arılıkta depolar yetmedi tezgahlarda işgal edildi

arılıkta canlı kovanlara bu güne kadar kabarmış çıta takviye ettim artık temel peteklerim geldiğine göre yarın hem şurup hemde temel petek takviyesi başlar inşallah. yeni depo yapıyordum tezgahtaki petekleri koymak için işlerin yoğunlugundan yarım kalınca tezgahlar yeni eski kovankarla dolduburanında dağınıklık açısından ötekinden farkı yok gece olduğu için flaş tamamını aydınlatamamış valla bütün suç kabarmış peteklerin kovan içinde geldiler kovanlar geri gitmediler yeni depoya gideriz diye oda bitmeyince bu hallere düştük
bu hal nasıl oluştu bilmiyom neredeyse içeriye girip kovan kontrolü yapmaya yer kalmadı burası en üst resimin içerden görünümü hanımın yolu arılığa düşerse yandım

25 Mart 2008 Salı

ilk bahar polen kaynakları

ilk bahar pureni (funda) oda geçmek üzere değerli arıcı dostlarım zannedersem 9-10 gündür arılığa gitmediğimhavaların müsait olmayışı nedeni ile yanlız cumartesi pazar günü hava güzeldi ben şehir dışında idim. dün akşamda kuvvetli lodos oluşu nedeni ile arılıkta hasar olabilir endişesi ile bu gün 14 cıvarlarında arılığa gittim hava tabiki yağışlı yine şükürler olsunki lodostan zarar görmedik.ama etraftakı meyva ağaçlarına baktım sanki çiçek açmayan ağaç kalmamış gibi havalarda yağışlı geçiyor durumumuz yine iyi değil gibi bahar erken geldi soğuk ve yağışlı geçiyor gözlemlediğim kadarı ile şu an açmayan elma ve ayva kaldı. erik,kiraz,armut,ve bahar püreni(funda) bitti yerçiçekleri hakeza bitti. havanın soğuk ve yağışlı olması kovanlara müdahale edemeden dolaşırlen hodanlar gözüme eliştiler

kiraz çiçekleri açtı ve yıkandı yağmur tarafından

bu arada barı gelmişken hiç birşey yapamadık arılıkta bari kendimiz için toplayalım şu hodanlarıda midemiz bayram yapsın dedim süperde hodan vardı ormanda




17 Mart 2008 Pazartesi

DÜNDEN KALAN GÖRÜNTÜLER

süper pazar dün havanın çok güzel oluşu münasebeti ile çiçeklere süper bal ve polen akımı vardı dün saban saat 10 gibi arılığa gittim üsteki resimdeki görüldüğü gibi bir kaçtane çok az mühürlü ballı çıtalar vardı bunların mühürlerini sökerek arılığın önlerindeki ceviz ağaçlarına yalanması maksadıyla koydum ama birtane arı bile konmadı oysaki bir kaç gün önce yine yalatma maksadıyla koymuştum anında tertemiz etmişlerdi bu gün çiçeklerden akım olunca hazıra tenezzül etmediler bizim kızlar bu çıta geçen pazar beykoza geç gidebilmeme vesile olan arıcı arkadaşın sönen kovanından.kalan ballı çıtaları.