17 Ekim 2011 Pazartesi

arılık da ki bahçemizden



bu yıl yaz sezonu çok kurak geçtiğinden sulama yaptıksa bile bir çok sebzeden istifade edemedik  bunlardan biber patlıcan hariç tabiki bu yıl salatalık hiç olmadı domatesler de aynı sebzelerle ben pek ilgilenmezdim havalar soğuk ve yağışlı olası sebebiyle hanım uzun zaman dan beri arılığa uğramaz olunca bu gün görev verildi bahçede olan sebzeleri toplamam  patlıcanları geçen hafta tolamıştım bu güne ise biberleri topladım

bahçe yetmemiş gibi hanım biberleri tenekelere dikti inanın bahçeden çok daha verimli oldular tenekedeki biberler
bir kova biber topladım tenekede  olanlar bahçedekilere nazaran daha büyük
domateslerde yukarda belirtiğim gibi bu yıl olmadı yada yaz günlerinde yağan çiğlerden dolayı olduğunu düşünmekteyim yan komşumun kilerde aynı şekilde sanki üzerlerine kaynar su dökülmüş gibi kup kuru oldular bu resmini çektiğim domates ise hem ağaçlığın altında hemde fındık domates oluşundan zarar görmedi
                                   
enginar kültürüm çok yeni önceki yıl arılığımın üst kısmındaki komşum 5 adet  kendinin kullandığı deyimle enginarların piçlerinden vereyim dik dedi 5 adet fide verdiydi 3 ü tuttu  geçen yıl 3 adet enginar yedik bu yıl biazdaha fazla oldu enginar ailemin yemek kültürümüzde önemli bir yer etti

bu enginar konusunu işlememin sebebi  işi bilen dostlarımdan bilgi edinmek şu an olan altten süren sürgünleri ne zaman söküp dikebilirim ikincisi ben bu yıl bir tane meyveyi kesmedim tohum olması için olduda  bu tonumları eksem bitermi ekmem  gereken vakit ne zaman bilgisi olan arkadaşlar yorumlar bölümünden yardımcı olursa sevinirim yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
bu gün  öğleye yakın havanın yağışlı olmadığını görünce evde pineklemektense arılıkta vakit geçirmek daha iyi düşüncesi ile atladığım gibi motora arılığın yolunu tuttum yusuf şimşağın 16 nolu kolonisinin anası olmadığından ona benim birleştirmem gereken iki kolonim vardı onu da birleştiririm anayıda 16 noya veririm düşüncesinde idim birini bi açtım içerde hiç kimse yok koloni kovanı terk etti 2. sini açtım kontrol edeyim diye içerde aşırı erkek görünce sahteye gitti düşündüm bi bakim ana varmı diye ana var ama sakat olduğundan uçuşa gidememiş hep erkek yumurtası atıyor iyi dedim bunu destekleyip bahara çıkarayım f1 olduğu için yumurtaları saf bu yüzden erkeklerde saf erkek olacaktırlar.
arılığa geldim bu işler bittikten sonra  biraz kestane toplayı vereyim dedim hemen arılığın alt kısmındaki kestaneliğin altına gittim kestaneler süper gözüküyorlardı fazla  uzağa gitmeden  epeyce kestane topladım 
kestane olurda ceviz neden olmasın dedim arılığın hemen önü cevizlik  sahipleri cevizleri toladılardı yine bi tur atayım  dedim epeycede ceviz topladım eh allah bereket versin evde oturaydım bu niğmetlerden mahrum kalacaktım.

3 Ekim 2011 Pazartesi

Arı zehri kanser hücresini öldürebilir

Arı zehri kanser hücresini öldürebilir Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümünde yapılan bir araştırmada, Anadolu ırkı arının zehrinin bazı tür kanser hücrelerinin ölümüne sebep olduğunu tespit edildi



Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevki Arslan AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Anadolu ırkı arı zehrinin kanser hücreleri üzerindeki etkisi'' konulu çalışmayı PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alaattin Şen'in öncülüğünde 4 öğrencisiyle birlikte yaklaşık 1 yıldır sürdürdüklerini söyledi.

Araştırmayı özellikle Anadolu ırkı arılar üzerinde yapmayı tercih ettiklerini belirten Arslan, şöyle konuştu:
''Zehrin içeriğinin diğerlerinden farklı olduğuna inandığımız için Anadolu ırkını seçtik. Arıları Denizli'de bulunan lokal arıcılardan temin ettik. İlk önce anestezi ile arıları uyuttuk ve keselerini bir cımbız yardımıyla topladık. Daha sonra bu zehirli keseleri özel bir solüsyon içerisinde çözme ve dondurma tekniğiyle önce -80 derecede yarım saat, daha sonra 37 derecede yarım saat bekleterek patlattık.''
Arslan, bu işlemle birlikte keselerdeki tüm içeriğin solüsyona geçtiğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
''Solüsyonun özelliği, arı zehrinin içerisindeki maddeyi koruması ve zarar görmesini engellemesidir. Arı zehrinin biyolojik aktivitelerini de korumaya yardım ediyor. Ardından arı zehirlerini, 3 ayrı kanser hattına uygulayarak kanser hücrelerini öldürüp öldürmediğine baktık. Bunun için çeşitli dozlarda arı zehrini kanser hücrelerine verdik. Bunların bir tanesi karaciğer kanser hücresi, diğerleri kolon kanseri ve kan kanseri hücreleriydi. Uygulama sonuncunda kanser hücre hatlarında, 11 tane genin ifade düzeylerinin değiştiğini gözlemledik. Anadolu ırkı arı zehrinin, çok düşük dozlarda bile programlanmış hücre ölümünü artırarak bu hücrelerin ölümüne sebep olduğunu gördük. Anadolu ırkı arı zehrinin kolon, karaciğer ve lösemi kanserlerinin tedavisinde kullanılabileceğini düşünüyoruz.''
Şevki Arslan, araştırmalarının ön verilerini Avrupa Biyokimya Dernekleri Federasyonunun İtalya'nın Torino kentinde düzenlediği kongrelerde 2 bildiri ile sunduklarını, bildirilerin büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Yeterli maddi destek sağlanamadığını, projenin ön aşamasını 4 öğrencisiyle 4 bin lira maliyetle tamamladıklarını anlatan Arslan, ''Çalışmalarımız devam ediyor. Halen gen ekspresyonlarının yanında, proteinlerin değişmesi üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Eğer destek verilirse çok daha önemli sonuçları elde edeceğimize inanıyoruz. Yıl sonuna kadar araştırmamızı tamamlanmayı hedefliyoruz'' dedi.